Okyanusun rüzgarını karşısına almış uzunca saçları rüzgarda uçuşur halde.
Hiçbir şey demedi.
Hiçbir şey demeyişi nasıldı?
Dalmış ufuklara bakıp uzaktan gelecek gemini bacası mı merak bakışı mıydı?
İnanmam.
İçinde öfke, kızgınlık, biraz da telaş olanından?
Belki.
Az sonra yağacak olan sağanağın nemi gözlerde?
O da belki.
Boş öyle aranmayan bakışlar?
Kısmetine yağmur duası düştü. Okudu. Hep yağmur şimdilerde. Hiçbir şey dememek.
Kelimelerin arasına saklanmak yok. Çık ortaya. Eskiden bulurdu. Şimdilerde o kadar aramaya görülmüyor.
Yeşiller sararıyor, önce en canlı yerinde sonra bir sararma.
Sarı sıcaklar düşleri kaplamış, ardı yangın. Hep bilineni bu.