Bir başka zamana ait olsa “hee” demekten hoşlanacağın olaylara, senin olan, senden olan, sen olan, yaşadığında.. Tam olarak bu yaşadığında aynı yerde, aynı şekilde.
Sormasan, sorgulamasan; “Benim değil.” desen, “Benden değil.” desen, var olan bu mu? Elimizde bu kaldı, yersen tavrı sana. Ona eyvallah diyecek misin?
Olmuyor bir yerinde. Geri durup düzelmesini beklersin. Başına her ne geldiyse, ne yaşadıysan, zamanı geri sarıp yine olmasın dersin. Öyle kalsın, kırılmadan önce vazo nasıl duruyorsa, aynı.
Nefesini tutmuşsun, en sonunu görebildiğin halde sonu yine olmaz be… Kapat gözlerini, zaman duruversin.
Boşvermişliği cebinin bir köşesine, parmağının değdiği yerde tutuyorsun. Orada olduğunu bildiğin halde, her an çıkarma haliyle… Kabullenmelere, yer almalara ve daha kötüsü; içselleştirip sahip çıkmaya, “Benim.” demeye, “Benden.” demeye sürükleyip oralarda korumaya.
Zaman senden yana değil. Boşver, oturup yaz. Nefesin yettiği kadar.