Masadan kalkıp giden bir daha gelmeyenler hiç gelmeyenler. Hep eksik hep eksilenlik bizimkisi. Birer ikişer onar yirmişer ellişer yüzer birden yok oluşlar. Silikleşmeler susmalar kaybolmalar önce gözden birden sonra akıldan dilden gözbebeklerinden avuç içlerinden dokunmalardan duymalardan.
Dinmeyen acının fidanı öncesinde bitmeyen acıların korusu ormanı şimdilerde.
Anıların, hikayelerin yaşanmamışlıkların çığlığında yaşanmışlıkların.
Alıp her şeyi, hikayeleri, düşleri, sesleri benimlemeler gitmeler. Boşlukları bol hayatlarda şimdi bir notaya bir fısıltıya bir renge takılıp kalmalar kim var orada? Kim vardı?
Getirin düşleri, hikayeleri ben de vardım ben varım sessiz çığlıkları. Yakın ışıkları karanlığı kovalayalım. Ateş böcekleri gecenin anıların kıvılcımlarında, gecelerin sofralarında.