Söylemeyi unutmuşlar saklamışlar değersiz bulmuşlar belki de. Kıyısında köşesinde dolaşınca bir soluk alalım fark ediliyor onlarca senedir fark ediliyor değişmedi. Değişmemiş. Son bahar gelmiş. Aynı hava aynı hüzün aynı koku biraz daha genç gülümseme bir kıkırtı muzip.
Gelince önce kapıyı çalıp olmadı pencereyi tıklatıp bir göz atış kim var kim yok kim eksik birileri ne yapıyor.
Yapraklara rüzgarla bir sesleniş haydi beyler bayanlar kuruyanlar sararmışlar şimdi hep beraber aşağıya ağaçların dibine çabuk olalım herkes yerine demeden önce sadece meraktan havada rüzgar bile yok öyle.
Tenis kortlarında sonbahar burada karşılanır bu kez geç kalan orada gazeteyi okurken son ısıtan güneş oda bir merak nerede kaldın.
Donanım yok hiç hem de soğuk rüzgar az sonra yerle bir etmecesine belki.
Her şekliyle binlerce dedektif şaşırtan onca delil araması bulması her şey ortada sonbahar gelmiş yerleşmiş neredeyse kalkıp gidecek. Her şeyden ortancalardan karıncalar yok ortalıkta yapraklardan menekşelerden gelecek serinlikten az önce. İnsanın yaşadığı yıllar boyunca her seferinde yeni baştan bir sayı daha arttırıp aynı şeyleri yaşaması aynı ağaçlar aynı kuşlar onlarda bazıları hep yerli yerinde.
Gökyüzü eğilmiş ensenden baktığın yerleri o da bir merak her ne ise yüzünü buruşturduğun gözlerde hüzün merak işte. Zarafet bu gün yerinde yok kahvenin tadı da masanın tahtasını yumuşak bir örtü gibi güz sarmış ruhunu. Hüzün son oyun havası ağırdan yorgunluğuna gelmiş son işte ağırdan yürek ritminde bir yavaşlamayla.
Bütün bulutlar duygu yüklenmiş bir kıvılcım bekliyorlar gözyaşlarını saklama şimdi.