Babalar ve kızları el ele tutuşup yürürler. Yürürken hiç sesleri çıkmaz çıkarda öyle havadan sudan dişe kovuğuna sığmaz kelimeleri seçilmemiş anlatmayan dinlenmeyen kelimeler onun altındaki sessizlikte birbirlerine o kadar çok şey anlatırlar.
Konuşmazlar konuşulmayan yürümelerde birbirlerine o kadar şey anlatırlar ki yol biter daha kalan olur bir daha ki sefere.
Sonraişin doğrusu baş ucunda beklerken kız hiç uyumaz baba da yattığı yerden onun uyumadığını yine bir şeyler anlattığını bilir dinler. Tam tersi eğer her şey sıralı yerli yerindeyse kız uyurken daha çocukluğunda gözünü açtığında baba başında hep başında kız rahat uyur gerine gerine döne kımıldaya.Uykusunu taa o zamanlar da aldığından olmalı babasının başında kız.
Elini tutar tıpkı yürürken anlattığı konuşmadığı gibi konuşulanlar havadan sudan o da tutar babasının elini sırf ben de buralardayım korkma ben buradayım tıkı senin yıllar önce bana verdiğini al senin o al geri demek bildiğin bildiğim bildiğinden.
Her zaman her an her yerde dünyanın bir yerinde elini tutan tutup bırakmayan ona destek veren burada olmasa da sesiyle olmadı varlığıyla yokluğuyla öte yandan bile nasıl ederse güçlü kuvvetli gönülbağı yüksek babasına baksa gözünde bakmasa diliyle düşüncesiyle.
En çok en çok o onu o da onu. Bilirler.