Bir kahve lekesi bir namus lekesi Clinton’ın başka lekesi yokmuş gibi başkanlığından kalma bir elbise lekesi.
Leke çıkartıcılar nafile.
Bu yılında binlerce lekesi oldu var. Hangi şekilde hangi deterjanla en temizi hangi leke çıkarıcıyla bile olsa leke ciğerde ki geçmiş geçirilmiş çocukluğun bile hafızadan çıkmış bir yerinden hastalığın yılllarca sonra çoğu giderayak çocukluğunda şunu geçirmişsin e hem de ne leke nasıl lekelendiğini senin bile hatırlamadığın hatırlayabileceklerin çoktan.
Bu yılda geçmişte nasıl hatırlıyorsan şunun olduğu yıl diye öyle yıllardan belki biraz daha derin lekeli bir yerlerde izi özellikle kafada.
Çok iyisin gözüne yüzüne kan gelmiş bak iyi olmuşsun demir gibisini bile yıllarca sürecek lekelerle dolu. Birileri çocukluğunun bayramlarında avucuna kuruş sıkıştırıp günahlarından senin bayramına kuruşluk belki bir üfürmelik leblebi tozu ile hepsini sana bırakıp gönül rahatlığıyla.
Size öyle gelmese bile birileri başka yerlere bakmanı gösterse de ciğerine gelip oturmuş yerleşen her öksürükte yine mi sorgusuyla beyninin bir yerinde. Geçip gitti mi?
Her gün akşama kaderin yüksek oranında geri gelme ihtimalini daha çok sever olma. Onca pompalanan beyin yıkayan başka yere baktıran en çok ta maymuna kafanın bir yerlerinde nasıl olsa kullansan bile sadece yılanın seni kovalaması hayali sokma ihtimali o zaman çalışsın yakıtı o kadar kalsın öyle şimdilik.
Düşünülecek o kadar şey varken her sözü ayrı birbirine yakışmaz birlikteliklerde anlamsız yakışmaz bir halde aynı bestenin üstüne binlerce her biri ezberde. Körfezi siyah adı parlak beyaz bir isim benzeri lekeli bir zaman daha adını rakamsız ne dersen o lekesi büyük bir zaman.
Koala hastalığı bir leke kürkünde koku pis, kahve lekesi harından daha çok yaşayan, elbise de leke yürekte leke onca öksürüğe.