Elinizde bir avuç acı biber. Kimin gözüne kimin boğazına kimin kulağına kimin yüreğine serpip sonra elinizle yaşlı gözünüzü ovuşturup aynı acıyı sizde zaten gözünüzde ki yaşta önceden o yüzden.
Facebook yasağı misal kızın neden kaçtığına bakmadan acıyı sızıyı yanmışlığına korkusuna her şeyi anlatabilen bakmasını bilene yüreğinden bakana o fotoğrafta görülmeye değer binlerce şey varken görülmeyecek bakılmayacak tek şey belki o kaçan kız çocuğunun pıtışı nasıl ki Godiva ya bakmayan başını eğen perdesini kapatan evine kaçan sırtını dönen gözler olmuşken insan oğlu onu da yaşamışken yaşamanın insan olmanın onuru biraz da tam böyleyken.
Elini gözüne dokundur. Dum.
Sana ne bana ne yani diyemeyecek kadar acı gözü yakacak canı yakacak kadar acı toplamışken avuçta. İnsanların mağdur olmalarından ezik olmalarından karşıda insan kalmama iştahıyla yercesine yutarcasına parçalayıp ezerken. Ve kötüsü bundan hangi kutsala yaslanıp nerede nasıl söylenmiş yazılmış o kutsaldan neler çıkartıp şerefi şanı şöhreti hepsini eline alıp güç bende tiradı atma zevkini her yerde yaşarken.
Biberin acısı yine yaktı gözleri.