Her şey bitip bütün masa üstündekiler tüketildikten sonra aşk olunca masa üstüne yürekler dokunmalar bakışlar laf sokuşlar sokuluşlar da konur öyle olmak zorundadır. Tamam ben öyle bilirim bilirdim. Ne saklayacaksın ki aşk öyledir. Ben ne dedim. Her şey masanın üstüne konur. Saklanacak bir şey varsa olduysa tamam adım değiştirelim. Ne dersen de. Ne derseniz. Onun adı aşk olmaktan çıkmıştır. Doğrusu hiç olmamıştır.
Oturup yeni baştan bir tarih yazıp sonra böyle böyle olmuştu anlatılacak. Masaldı sanki çocuklar dizin dibinde.
Dünya mı daha ihtiyar artık?
Onca soru işareti arkasında konuşulacak bile hiçbir şey kalmamış aşk.
Börek tarifi değil öyle olmaz böyle çevir bakayım bir on dakika daha istiyor.
Hiç aşık olmadım.
Sen öyle san geçenlerde böğürtlen marmelatını çilek reçeli diye götürmüştün. O öyle değildir herhalde. Belki de öyledir. Bunca sene yüreğin bomboş bırak sahiplenilme kiraya bile verilmemiş öyle mi? Ne bekliyorsun temizlet. Temizle yüreğini parlat ortalığa bir çıkar.
Ben böyle daha iyi.
Sen nasıl istersen masanın üstünde hiçbir şey kalmamışken yalnızca boş tabaklar. Aşk gizemli bir deneyimdir. Öyle de kalır.
