– Evet değişmedim aynıyım. Görüşmeyeli dün değildi. Binlerce dün. Hiçbir şey değişmedi. Olduğu gibi kaldım. Ben hep öyle kalırım kaldım. Heykelimdir, taşımdır, yüreğim yoktur, zamanı durdururum, hemen dönünceye kadar. Bütün her şeyim yanımda elimde. Hiç eklemedim, kazanmadım, kaybetmedim, harcamadım, eksilmedim. Hiç acı çekmedim, kahkaha atmadım. Sevgi dediğin, aşk dediğin ne varsa ben bilmedim, hiç keskin taraflarına denk gelmedim onların. Ölmedim, her kesikte yaralarımı yaladım geçti. Kan kardeş bile olamadan kanamalarım bitti.
– Değişmemişsin aynısın.
– Tabii. Her şeyden tam alıp gidenler götürdüklerinin hepsini geri getirdi hiç değiştirmeden. Bırakıp gidenler bıraktıklarını alıp götürdüler toz bile tutmamışlıklarla.
Gözlerimde hiç son bakışlar kalmadı. Hiç çığlık duymadım acısı kıvrandıran. Hiç acıyı anlatmaları dinlemedim. Yerinde ben olsaydım diye hayıflanmadım. Acıları paylaşmak için hiç sadece bakışlarla binlerce sayfalık romanlara benzer yaşanmışlıklar görmedim. İnsan bile olamadığıma kahretmedim ağlayarak. Dünyanın kıyametlerini hiç birini duymadım görmedim hissetmedim bile.
-Değişmemişsin aynısın.
-Sende öyle. Sen gittiğin gibi sahiden değişmemiş bile olabilirsin.