Bir müzik dinlersiniz dinler siniz içinizde bir şeyler kıpırdar, bir kitap okursunuz birkaç sayfa sonra okurken bir yana doğru taraf olmaya başlarsınız, sonunda şöyle olsun şöyle bitsin. Filmlerde daha çok olur. Sonunda böyle olsun, böyle bitsin sonunu biraz da bu taraf olma yüzünden merak edersiniz.
Bir de sonun öyle pek istenilen gibi bitmemesi beğeni için bir handikap oluşturup sinema çıkış anketlerinde çok muhteşemdi, çok güzeldi güzel gibi kelimelerin olmaması satışı etkiler yapılmaz ama yapılsa misali ama film veya kitabın reklamı daha önce okuyanla daha önce seyreden birisinin fikri kanalıyla olur o nedenle önemlidir.
“Annemin yeni sevgilisi”nde izleyicilerden kadınların yüzde doksanının oğlan Banderas’ın sanat eseri hırsızı olduğunu öğrendiğinde sonunda Banderas’ın öyle olmayıp filmin sonunda Mag Ryan’ın sevgilisi olarak kalmasını isteyen tarafta olduklarını düşünüyorum.
Yanılıyor olabilirim. İstenen son her ne olursa olsun biraz kişiseldir. Ortada hep bir paylaşılma vardır ve her paylaşılma bir başkasının da hakkı olduğu gerçeğiyle olur. Film, kitap bunların sonları çok önceden yapılmış yazılmış buna ne demeli. Burada hayatın öğrenilebilir tahmin edilebilir olduğunu çocukluğumuzda öğrendiğimiz gibi beklenti, yol şimdi sağa dönecek gibi, yağmur yağacak gibi, soğuk olacak gibi. Yavruya öğretilen kavga edilen, iteklenen, hayatın yumuşak versiyonu.