Ve ayakların sancılı az gidişin tutamadığın uçan sevgileri karıştırıp masaya bir avuç leblebi yanında bütün eskilikler antikalar sıralanmış takılıyoruz öylesine işte. Anlıyor olmalısın dileklerim güzeldi her şeye rağmensiz güzeldi hem de. Bu tarafta mısın bilmiyorum. Öteki tarafta otobüs durağında beş dakika da gelen otobüsün saatlik gecikmişliğinde ki kalabalığa benzer çokluk bizimkiler. Onların hasretleri ne kadar onu bilemem benim özlemişliğim taşan süt hızına şimdiden ulaşmış üflemeye nefes yeter mi bilmem.
Bu yanda kalanlar az bir avuç kadarlar güle güle el sallayışları gidenlere biz de öyle. Bir taraftan omuz vuruş çaktırmadan bu seferde olmadı. Buyur önden belki burada biraz daha işim var sen git biter bitmez gelirim hemen savunması cebimizde.
Birden aniden ağlamak işin içine nasıl girdi gittiğine nasıl inandım dedim ya birden gidişine bile değil gözyaşlarım bitirdiğin en son şey olması düşündüğüm artık elinde biraz daha bir dahaların kalmayışı. Bu hale ne denir onu da bilemiyorum.
