Yolda Yürürken

Ortalık bir kalabalık, adım atamıyorsun derler ya öyle. Öyle bir yerlere bakmak gibi bir lüksün yok habire yürüyorsun, arkadan itekliyorlar onların götürdüğü yere gidiyorsun bir anlamda.

Bir ara bir tanıdık müzik kulağımın kenarında bir telefon çalıyor eskilerden bir kamyon anı döküyor önüme. Kilometrelik yolculuklar bırakıyor kucağıma.

Açama diyorum, açılmasın telefon, getireceği başka şeyler başka başka hikayeler olabilir. Açıldı. Ses kesildi. Kamyonlarca hatıra kucağımda iteklenmekten de usanmıştım oturdum bir yere.

müzik

– Nasılsın? Kucağımdan bir soru…

-İyiyim sizi gördüm daha iyi oldum.. Desem tam da bunu söyleyeceğim.

– Bir orta şekerli … -Sizde alır mısınız? Kahvemi söylüyorum. Onlarla birlikte kahve mi yudumluyorum.

Size oldu mu böyle birden içinde neredeyse tanıdıkların tamamının olduğu bir kucak dolusu kamyonlarca ne dersen ne kadar büyük dersen o kadar bir şeyler ismini sen koy düştü mü kucağına üç beş saniyelik bir telefon cıngılıyla?

Sessizlik doluyor kalabalığın üstüne. Bir yabancı gibi oluyorsun birden, o kalabalığın tanıdık içinden az önce çıktığın seni götüren kalabalık ne kadar yabancı kalıyor birden.

Yorum Bırak

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir