Cebine bakar mısın? Bana verebileceğin çocukluğundan bir parça kalmış mıdır? Bir yalnızlığı parçalayan gülümseme, bir anlamsız kelime dizileriyle hayatı tarif, bir masalı içinde korkusuyla birlikte yaşamak. Kalmış mıdır? Takvimlerinde baharın geldiği yazan bir kış gününde kısa pantolonla yaz geldiğine inanıp karşılamaya çıkmak. Unutulmuş bir sınıf geçme hediyesini bir kaç sınıf […]
Misket torbam, gazoz kapağı torbam çok olmadı benim. Hep ceplerime, cebim az olduğunda üstümde ne varsa onu belime sokup içine dolduruveriyordum boynumdan. Öyle uzun süreli hazinelerimde olmadı paylaşıp hepsini bir birden birilerine verip, öyle istenmeyen bir şeye çok şey ödeyip hazine denen o şeylerden çabucak kurtulmuşluğum çoktur. Anlayacağınız değerini hiçte […]
Gökyüzüne bakıyorum. Gece. Bulutların arasında ara sıra gözüken bir yıldız. Bulutlar hızlı, çok hızlı akıyor. Yere henüz inmemiş, şiddeti pek yere inmemiş bir rüzgar. Ara sıra gözüken göz kırpan bir yıldız. Beni tanıyanlar bilir. Kafamda bir kaç tahta yokluğu sır değildir onlar için. Onların değişiyle birkaç çivisi çıkmış olanda vardır. […]
O anlattığın hikayeyi biliyorum. Bilmez olur muyum? İçinde ben de vardım. Hani Alice Harikalar diyarında olduğu gibi ‘’Geç kaldım geç kaldım‘’ diyen tavşanı ben de tanıyordum. Ya Rapunzel’e topuz sana daha çok yakışıyor dedim diye hikayenin içine ettiğim söyleniyor inanma. Demiş olabilirim ama şakaydı inanmış olamaz. Ya o çikolata kulübenin […]
Cebinde paran var, olmasa da olur ama var, Gideceğin yere araç var, dolmuş, otobüs bilemedin taksi var. Ve sen yürüyorsun. Karanlık, akşam, akşamın geceye ulaşma vakti, geceye ulaşılmış vakitler. Sen yürüyorsun. Yürümek yalnızlığını, hüznünü veya yaşanmışlığın çoşkusunu yanına alıp, omzuna atıp, cebine koyup sıcaklığını avuçlarında hissederek yürümek. Yürümek paylaşılmayacak duyguları […]