Hatırlayın diye konu olmamışlardı. Hatırlamayın. Yağmura direnerek gidileni, unutulmuşlukları.
Susardı, konuşsa bile. Birlikte topladıkları dokunulmuşluklar, anlatılmamışlıklar, inanmamışlıklar, duyulmamışlıklar çuvallar dolusu.
Eylül müydü başlamadıkları? Saat 12.Günü bitiren mi? Ortadan bölen çok sıcak. Rüzgar var. Gün gri boyası kaçmış bütün renkler bir kovaya sonra güne.
Zarif onca beklemenin Zarife gözleriyle gülümsedi. Sadece gözleri.
Onca yılın öğretemediği kelime bulmalar.
Seç beğen almalar bu günde. Günlük bakışmalar listesi görmeler.
Dünyanın yüz çeşit senaryosu vardır, diğerleri yer, zaman, adam değişiklikleri yüz bir yok. İki kişi iki durumda olur yan yana yana yan o kadar.
Yüz birinci çeşit bakıyordu. Yüz bir yok. Olsun o öyle bakıyordu.
Nasıl bakıştı öyle? Sen söyle.