Oksijene güneşe soluklanmaya ihtiyaç olduğu günler müsülaj sarmış yengeci yosunu balığı denizi başka bir derdi kalmamış sadece soluk alamıyorum çınlaması fısıltıyla duymak cesaret.
Sessizliğin bu kadar çok şey anlattığı anlatabildiği günler her noktası her kımıltısı her esintisi yüreğin her noktasına ulaşıp titrettiği zamanlar o kadar sessizliğe gömülmüşlük de sessizliğin sessizliklerin hissedilmişliği.
Dokunulmak isteği hunharca bağırışlardan hınçlı çağrışlardan başkası öğrenilmemiş öğretilmemiş hep bir kırmalık dökmelik var oluşlar bir savan iç güdüsüyle pençeler iri tırnaklı sadece can yakma acı verme susuzluğu giderme isteği susuzluğun çaresi sanrısıyla.Uyumak uyandırılmadan uzun zamanlarda dinlenmeye uyumaya doyma hissi aramak bir kırpsa gözleri kapatsa bir an dudağına su değmiş gibi olsa ateş sarmışlığında çölün en sıcak anında oysa. Ciğerleri müsülaj kapladığında eksikliği daha da bir değerli nefes alışların bile ciğ yavan tadına duyulan eksiklik terbiye eden sıralayan.
İyi şeyler yazmak isteğinde ki kalem bir zorlamayla iç karartmadan anca her harfi binbir oyun yalan dolanla güçlükle.