Demir Cok Ağırdı

Birden uluorta Avrupa maçlarında çok olurdu. Sahaya dalar birileri görevliler polisler peşine maçta çok futbolcunun koşmadığı kadar çok koşar yakalarlardı öyle yazıya orta yerden cumburlop yine.

Bir şey okuyorum, çok şey diyelim bir an orada kendinden ağır demiri olan bir tekne gibi takılıp bir yerde kalıyorum. Etrafında fır dolayı dönüyorum.

Füsun Erbulak’ın yazısında Nazife ve Adnan Cemgil için Selim İleri’nin aramızdan kurtuldular deyişini okudum. Demir çok ağırdı, dolanıp duruyorum etrafında.

sinan cemgil

Aramızdan kurtuldular.

Bir dolu kişinin aralardan kurtulmuşlukları olmalı. Yaşamın kirlenmiş el gibi devamlı yıkansa bile insana gelmeyen temizliği gibi.

Sevimli olmayan bir zaman diliminde takılı kalmışım. Demir ağır.

Adnan – Nazife Cemgil çifti öğretmendi. Kırklı yıllarda DTCF’de okumuşlar o zamanda Üniversite mücadelesinin ön saflarında yer almışlardı. Adnan bey işsiz kaldı, hapse girdi, sürgün gördü. Oğulları Sinan da o günlerin ürünüydü. Yoklukta bilgiye de açtı. En çok onu bilgiyle doyurabildiler. İngilizce, Fransızca, İspanyolca, İtalyanca da öğrendi.

ODTÜ mimarlık ta yoğun Proje gecelerinde arkadaşlarına Dante den dizeler okurdu uykuya inat.

Nurhak dağlarında öldürüldüğünde sırt çantasından 4 kitap bir de kuru soğan çıkmıştı.

Bir demir çok ağır etrafında fır dolanıyorum.

Aramızdan kurtuldular.

Yorum Bırak

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir