Böcek denince çok hoşuma giden konular çıkıyor.
Çok eski zamanların birinde solcu olduğu için gözaltı zincirlerini peş peşe yaşayan takip altında dolaşan birinin sohbetini okumuştum bir yerlerde:
– “Muhalif olduğum için yemek yerken karşımda oturup ne yediğimin notunu alamıyorlar. Sonra ne yedim akşam diye sinsi sinsi b.kumu karıştırıyorlar” diyordu.
O zamanlar öyleydi. Peşinde birileri dolaşırdı. Her şeyini didik didik ederler, hakimi ikna etmeleri yine de zor olur, dava sonucu yatar çıkardın. Yediğin dayaklar ve işkenceler yasa dışı olmasına rağmen vardı. Hakimler ve hukuk da bir yere kadar vardı.
Menderes zamanı, 12 Mart, 12 Eylül böyle zamanlardı. Rakı masasındasın arkanda birileri seni dinlerdi. Kahvede cebindeki gazeteyi açtın mı, biri teşne olurdu ensenden gazetene.
Şimdi devir değişti. Kameralar, dinleme cihazları, böcekler.
Dinlenirken, uyurken, yalnızlığınızdan emin gaz çıkarırken dinleniyor olabilirsiniz. Örgüt kurmuşsunuz. Kolay… Gel bize filanlara gidelim örgüt kurmanın en güzel yolu hem artık iknası kolay hukuk sistemimizde var.
Böcek işinde rakip, karşı taraf dinliyor diye de düşünmeyin sizin en yakınınız bile sizi dinliyor olabilir. Artık her türlü yükselme ve alçalma böyle aşamalardan geçiyor.
Altınıza aldığınızı böyle eziyor. Üstünüze çıkanı böyle altınıza alıyorsunuz.
Haaa hiçbir işiniz yoksa dedikodusu bile iş yapıyor.
Böcekli günler diliyorum.