Bekleniyordu, beklenmiyordu, böyle bekleniyor söyle bekleniyor derken geldi.
Ekonomi beklenti satar, ekonomi beklenti alır, sattık, aldık Eylül geldi.
Korkunun satamadığı bir döneme geldik. Gündem çok yoğun.
Avrupa da Merkel seçimi kazanacak öyle gözüküyor. Ama Avrupa Merkel değil. Kuzey Avrupa ülkelerinde içinde bulundukları refahın sürdürülemeyecek duruma geldiği sosyal reformlarda durma, belki de geri adım atma noktasına yaklaştıkları gibi bir algı oluşmaya başladı. Bu özellikle mülteci hakları konusunda kendini ortaya koyuyor. İşsizlik ve vatandaşlık kanunları bu açıdan yeniden sorgulanmalı diyenlerin sayısında artış göze çarpıyor.
Petrol fiyatlarında Suriye nedeniyle oluşan artış tanker üzerinde ki petrolden para kazanan büyük dünya şirketlerine kazandıracağını kazandırdı. Şimdi tankerleri yeniden dolduracakları düşük fiyatlara dönüş olacak.
Suriye’ye yapılacak operasyon bunun için kullanılacak gibi.
İçeride hafta başı piyasanın yeni alıcılar bulma bunlara satış yapma gibi oyun oynanırken dış piyasa kaçışları için borsayı yüksekten sat, doları ucuz al kaç oyunu da oynanacakmış gibi bir durum var.
Yönetenlerin inandırıcılığı içeride ne kadar yüksek gibi dursa da dışarıda öyle olmadığı gözüktüğünden Eylül’e bir de o taraftan bakmak gerektiği de açıkca orta da.
Eylül geldi.
Serin rüzgarlara dikkat. Bir yeriniz tutulabilir. Siz önleminizi alın yine de.
Ekonomi de sonbahar sert geliyor gibi.