Hayatınız başladığında bir tane dolu çuval verirler size. Çuvalınızın ne kadar dolu olduğunu düşünmeden benim gibi gelirsiniz bu günlere. Aklınıza bile gelmemiştir çuvalın içinde ne var, ne kaldı? Bugün çuvalı söyle bir sallarsınız. Çok az olmasa da az kaldığını görürsünüz. Az kalması bir yana daha kalitesiz, daha lezzetsiz, daha tatsız tuzsuz, biraz da kurtlanmışı.
Ömür dediğin nedir ki?
Sorgulamadan yaşamak varken kalanı…
Aklına nereden geldi?
Çuvala bakınca, içindekilere takılınca kafanız.
Güzel günlerin çoğunun yitip gittiği, tadı tuzu kaçmış günlerin çuvalda kaldığını düşündükçe.
Kapınız çalındığında sizi mutlu edecek bir haberin gelme ihtimali nedir?
Sevineceğiniz bir haber alma ihtimaliniz.
Hayatın bize ikramı budur. Anılarımızın çuvaldakinden daha değerli olduğu zamanlara geldik.
Tabii daha kötü şeylerde olmuyor değil.
Çuvalı silkeleyip atmış da olabilirdik.
Bir çuval dolusu yaşam…