Hukuk derslerinin ilk günlerinde bu sorunun cevabı ile hukuk tanımlanır. Hukuk devlet eliyle yürütülür.
Bu tanım sonucunda ortaya şu çıkar.
Devlet her ne olursa olsun üç kağıtçı, hırsız, yalancı, komplocu, katil, alavereci, dalavereci, kötü niyetli, tuzak kurucu olamaz, bu nitelikleri kazandırmaya çalışan çalışanlarından hesap sorup en kısa zamanda o çalışanlarından kurtulmak zorundadır.
Devlet Nedir?
Bunu yapmazsa?
Bunu yapmazsa devlet bu niteliklerinden kurtulana kadar devlet sıfatını kaybeder. Adı devlet olarak kalırda, yapısı devlet olmaz.
Biraz karışık bir tarif gibi oldu ama.
Demokratik, faşist, cumhuriyetçi filan tanımlar devletle ilgili değil yönetenlerin devleti ne kadar ele geçirip onu ne kadar çok kendi çıkarlarında kullandıklarıyla ilgili tanımlardır.
Devlet kendini yönetenlerin ve kötü niyetli kişilerin elinden kurtulmak için kurucularının da bunu ne kadar istedikleri ile ilgili olarak çeşitli birbirlerini kontrol edip denetleyen kurumla kurup bunları çalıştırıp bir hegamonyaya girmemeye çalışır.
Bu kurumlar ne kadar zor ele geçirilir halde tutulabilinirse devlet o ölçüde halkına hizmet eder konumda olur.
İşte her zaman yaşanan kavga bu.
Devlet ne için vardır?
