Çok eski çok çok eski.
Bildiğin gibi görebildiğin gibi hayat kısaldıkça kısalıyor. Gittikçe biraz daha yaz yağmurlarına benziyor. Ve ıslak toprak kokusu bile uzun sevdalara kısa kalıyor. Sevgi dediğin uçup giden bir kelebek olsaydı senin dediğin olurdu. Dosttuk, başka bir şeydik adı konulamamış. Mühim olan sessiz iki destandık. Sen olmasan bile hayat var. Yıllar sonra bile aynanın ötesinde kıpkırmızı bir ışığın olduğunu herkese dur dediğini bilen birisin.
Ben trafiğin bile anarşistiyim. Dünya benim bildiğimden küçük gezdiğimden büyüktü. Bir yıldız arıyorum, arıyordum. Orayı bulduğumda yerleşmeye kararlıyım. Orası küçük bir gezegen olmalı Sevgi ağaçları orada. Sevmeyi öğrenmek için ten kokusu bile yeterli aklında kalıveriyor. Koklamak yeter.
Doğdum büyük kirli havalı bir kentte büyüdüm. Yaşadım. O şehri sevdim. İçinde onca şey vardı vazgeçilemeyecek. İnsanlarını sevdim. Gençliğim çocukluğumda o lezzet içinde geçti. Çocukluğumu çocukları hiç unutmadım. İnsanları bazı zamanlar tek tek çokça bütünüyle sevdim. Sevgi bir onur mücadelesi. Yaptım. Kazanmak ne mümkün kazanır gibi kaybettim kaybettim. Usanmadım. Bütün insanları seviyor olarak kaldım. Her nasılsa.
Çok eski çok eskiden yazmışım.