Paylaşmayı bilmeyen öğrenemeyen beceremiyen bir yaratık gurubundanım. İnsanım. Her şey her yer her molekül her atom benim.
Aslanın paylaşması bile çok dengesiz gözükse de bir kuralı dengesi vardır. Diğer bütün varlıklara yaratıklara bakın dengeyi görürsünüz karanlığı gölgeyi bile.
Birkaç mantar gurubu birkaç bitki asalağı bu işin ucunu kaçırıyor gibiler onlarda da bir kural olmalıdır kuralı biz göremiyor olabiliriz o kadar.
Kimse yiye yiye ölmez çatlamaz balık diyeceksiniz ona da biz yem atmasak doğada ölecek kadarını bulamaz bulsa o kadar zaman yerken büyük balığın yemi oluverir bunu da bilir. Kimse yemekten hastalanmaz kımıldayamaz hale gelmez. Her şeyin fazlası yenmez içilmez yapılmaz.
Her şey benim diyen Orangutan kral bile fazlaya el koymaz işine yaramayacak olanı bırakıverir. Yılanın soktuğu bir insanoğlu vardır o da gidip yılanı işine yaramasa da öldürür.
Doğanın kirletici zehiri hem de en tehlikeli hastalığı paraziti doğa da olmaması gereken bugünkü meşhur modern insanoğludur. Büyük bir ihtimalle doğa bu işe el atıp halledip insanoğlundan en kısa zamanda doğanın uygun gördüğü kısalık her ne ise bu zehirden bu yaratıktan kurtulacaktır.
Kendine düşman biri sanmayın. Yaptıklarımıza gözümüzün açlığına yok ettiğimiz ettiklerimize bir bakın. Biraz büyük gövdeli olup bitkileri çok tüketen dinazorları nasıl hop götürdüyse bize de aynı yol gözüküyor. Bir fil günde on sekiz saat besleniyor. Bunun iki katı ufak tefek bir bitki tüketen dinazor günde otuz altı saat beslenmeliydi ve günde bu kadar saat yoktu. O kadar saat olmayınca dinazorlarda yok oldu.
