Ne güzeldi her şey. Tadındaydı belki de biraz fazla şekerli. Gözleri kapatmaya gerek yok yaşananın adı rüya, düş.
Satırların arasına, notaların arasına saklanmış şimdilerde aranıp bulunanından değil, mutluluğun ateşte unutulmuş süt gibi kabarıp taştığı günler.
Ellerin avuçların sıcaklığı tende gözler birbirini esir almış el tetikte bakışları. Yüreğin içten çarpışı dinle baklar.
Unutulmayan onca zaman, yağmur. Yağmurun damlalarında şimdilerde kimseye ait olmayanlar.
Ne kadar tekrar olmayacaklar yaşanmış. Yanmış kavrulmuşluklar. Sonra unutkanlık, unutulmuşluk maziye karışmışlık uzun yıllar, bir soruya nasıldır?
Karşılıklı sıcakları taşımak sıcaklıkları değişmek ne değerli bir hazineymiş. Tatlı anılar belki bir alışkanlık yalnızlığın tadı olmuş.
Bölüşelim yalnızlıkları çok şekerli kısmı sana biraz fazla. Sabah yalnız uyanmak, yalnızlığa uyanmak. Her şey biraz tatsız. Bölüşelim mi?