Gitmeden çok önceleri, gidersen ayrılırsan eğer diye başlayıp söylemiştim. Dinlemek istememiş, yadırgamıştın, direnmiştin.
– “Ankara‘dan ayrılmak kolaydır. Binersin trene, otobüse, uçağa atlarsın aracına basar gidersin. Ankara arkandan gülümser, güle güle der arkandan, döneceğini düşünür, nasıl olsa benim, nasıl olsa gelir döner der. Sonra başka şehirlerle onunla bile yapmadığını yaptığını duyar, hisseder. Birkaç kere boş vere denk gelir yine de, ardından konuşursun yine boş ver. Arayı uzatır, unutur, duymaz nerelisin dediklerinde söylemez, görmez, dinlemez, anmaz olursun. Bozulur.
Dönersin, pişmanlığın unutulmuş bir yerlerde, aranırsın. Her köşesi senin icin değildir. İşte o an. Şarkıdaki gibi işte o an. Midesine bir yumruk yemiş gibi, midesine oturmuşsun gibi, boğazına takılıvermiş gibi seni kusar. O kustuğunda gidecek daha iyi bir yerin yoksa, saat kaç olursa olsun Ankara saatiyle bana gel”. Demiştim.
-“Bir yer buluruz kuytu, midesini boğazını rahatlatacak, gıcığını geçirecek”.
-“Geldin.”
Karşımda öyle oturup bakışından anladım . Çok şey öğrenmiş olmalısın aradan geçen bu kadar zamandan. Bunca yıl yıllar hani tartsan yüz yıl, epey alıp götürmüş senden. Alınma çok şey katmış diyelim, çok şey getirmiş demeliyim.
– “Kahvene süt ister misin? Şeker demi yok?”
Bırakmak o kadar kolay olmamalı diye düşünürdüm. Düşünmüştüm o kadar.
Kokular da öyledir. Akıla takılı kalmaz. Kokladığında bilirsin. Akılda kalanı odur kokladığında hatırlarsın. Yalnızlık gibi, kaldığın da bu yalnızlık tanırsın öyle.
Yanık kekik kokusu? Je R’evien, İntimate, karışacak, az içine nane, zencefil. Topla bakalım.
Bir fotoğraf bile bozar yalnızlığı, anlat dur. Kendinle saklambaç oynamak gibidir. Satranç ta olur. Gördüm seni çık sobe, şah mat. Yaran hiç belli olmuyor, kötü olmalı başlangıçta öyle görünüyordu. Bir büyük yama kapatmış olmalı. Saçların yine kısa yine dağınık depresyon kalmış olmalı arasında. Acılarına iyi bakmış olmalısın yanında biraz büyümüşler, bakışlarına oturmuşlar. Sustum, susuyordum zaten, söylemedim bile. Baktım sadece. Geçmişimden kalmış dostuma. Bir tutamı bile kalmamış kaçıncı kuşaktan bakışlar içi boş.