Mutluluğa Misafir

Aynanın karşısında durdu. Kendine baktı, alıcı gözüyle derler ya öyle. Güzeldi, biliyordu güzel olduğunu. Annesi söylemişti, çocuktu büyüdü o zamanda söyledi inandı. Sonra ona aşık olduklarını sevdiklerini söyleyenler inandırdılar onu. Hemcinsleri söylediler arkadaşları dostları. Aynanın karşısında şöyle bir yarım döndü. Ayaklarından başa kadar inceledi kendini. Öte tarafa yine yarım bir duruş. Ayaktan başa bir bakış kaydırması ağır dikkatli.

mutluluk

Kitaplarda yazıldığı gibi bir buluşma. Mutluluğun adını koymalı, orada olmalıydı. Beceriksizliğin sonucu mutluluğun mutsuzluk olmasına, dönüşmesine izin vermemeli kendisini sevmeliydi. Kendisine eziyet ederek, kahrederek bazıları mutlu olsun diye çabalarken. Mutlu olurlarsa bende olurumla pek mutlu olunmuyor onu biliyordu artık. Bir kuru teşekkür bile yoktu çabasına. Bir göz ardı ediş üstelik, bir görmezlikten geliş, anlamazlık bedeli ödememek için koltuğu kaptırmamak için otobüste, metroda uyuyor numarası benzeri bir göz kapama.

Saçını şöyle hafif ucundan düzeltti. Yılların ağırlığı omuzlarında mıydı? Biraz dikeltti omuzlarını boynunu da. Şimdi biraz daha iyi.Belli olmamalıydı ağırlığı omuzlarında taşımış olduğu yükü. Unutmamalıydı böyle durmayı. Gözleri daha bir parlak bakmalıydı.

Yorum Bırak

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir