Noel Babayı Yakaladım

Gece yarısına az kala bacadan içeri süzülürken yakalamışım. Ev de tek bir baca var, mutfakta. Çorbanın üstüne basmadan yakalamışım, yakalandığına üzülsün mü, çorbaya girmediğine sevinsin mi? Bilmediğinden oturuyor masama. O da biliyor ki verilecek çok hesabı var. Eee kolay değil elliyi aşkın yılın bir anda hesabını verebilmek. Unutulan istendiği yıl bir oyuncak trenin, epey sonrasında ayrılıkların başlangıcı bir tren yolculuğu olması gibi yanlış anlamalara, bitmesin diye dilenen onca birlikteliğin bitip, çoktan başka dünyaların parçaları olmuşluklarının sadece özlemlerinin kalması, sıcağı sıcağına yaşanması dilenen başarıların, başarı olmaktan çıkıp dert olmalarından sonra hayatımızda yerlerini bulması, her iyi dileğin içinde taşıdığı yoğun kötülükle gelip önce onlarla mücadele edilip, artık vaz geçilecek halde iken gelip dileğin olması, bazı sağlık dilemelerinin yerine başarı, başarı dileklerinin yerine sağlık verilip bunları elimizde anca bu vardı türünde bir hale sokulması.

Sordum…

Başını eğip elimde onlar vardı diyecek diye bekliyorum. Hayır efelenme diye söyleriz ya öyle bir tavırla sanki bu dilekleri yapmakla ona, geyiklerine yük vermiş, sanki işi bu değilmişte biz onu yormuşuz, getirmiş ya getirmeseymiş ne olurmuş? Bakalım hak etmiş miyiz? Hem nereden çıkmış her yeni yıldan bir şeyler istemek? Bakalım ona bir şeyler vermiş miyiz? Bu yılın soğuk günlerinde onca yol dolaşan adam hediyeleri yakınlarına filan mı taşırmış? Hem onlara verdikleri bize verdiklerinin aynısıymış. Bize oyuncak vermiş olmasını nasıl sorgularmışım?

Uyandım, Uyanmaz olaydım. Televizyon açık kalmış.

2 Yorum

Yorum Bırak

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir