Aşkın Kimyası

Çok kişi yaptık, hep beraber yaptık dediğiniz bir dolu şeyi tek başınıza yaptığınızı fark ettiniz mi hiç? Yürüyüş tek kişiliktir, bağırmadıysanız beraberce tek başlarınıza yürümüşsünüzdür. Hadi yine siyasi durum. Yok değil. Durumun öyle olduğunu anlatmak için kullandım bu aktiviteyi. Aslında esas yaraya parmak basıp bir anda acıtmayayım diye, basacağım parmağı da alıştırmak amacıyla oradan başladım.

Aşkın Kimyası

Aşkın Kimyası

Aşk ta tek kişilik bir olaydır. Aşkta da karşınızdakini ilgilendirmez ne durumda olduğunuz. Yaşadıklarınız, hissettikleriniz sizin derdinizdir ve karşınızdakinin bu olaydan bir sorumluluğu, bir katkısı yoktur, sorumluluğu da. Hiçbir durumda sizin hissettiklerinizin ölçüsü, hızı , ısısı konusunda sizin anlattığınız, anlatabildiğiniz dışında bir fikri yoktur. Sizin de bu konuda tarafsız olacağınız, ölçüleri doğru ölçebileceğiniz bir ölçeriniz olmadığı için inandırıcılığınız diye bir konu olamaz. Siz söylersiniz. O kadar. Ne kadar olduğu konusunda fikir edinse bile karşı taraf şu kadar ton bana ver de sen daha az taşı, şu kadar metreküpünü ben alıp eve götüreyim sana yer kalsın denemeyecek bir durum olduğunu sizde kabul edersiniz. Sadece karşılığı verilebilir. Bu da karşı tarafın aynı şekilde sizin dert edemeyeceğiniz bir duruma düşmenizdir. Sizde onun yüklerini alamayacağınız gibi istediğiniz zaman vazgeçme tercihinizi de kullanabilirsiniz.

Bir briç oyununda bile yanınızdan gelecek kağıdın sizin durumunuzu etkilediği bir dünya da bu kadar bireysel yaşanan aşkın bu kadar büyük ilgi görmesinin nedenidir. Aşkın kimyasını bulup, molekülleri sayılabildiği gün aşk şarkılarının, romanlarının sonu olacaktır. Leyla ile Mecnun o zamana kadar baş konumuz. Çabuk tüketmeyin.

2 Yorum

Yorum Bırak

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir