Koku

Kokuların o kadar tarihçesini bilmem. Güzel kokmak para işiydi bildiğim kadarıyla, Revlon, İntimate daha Türkiye piyasasına çıkmamıştı diye biliyorum. Çıktığında Ankara gazinoları İntimate kokar olmuştu.

koku

Avon’un küçük parmak kadar şişeleri bile çok paraydı. Bulunmazdı. Chanel ayrı bir kulvardaydı. Dior, iki kokusuyla paracıkları götürüveriyordu. Kolonya kullanmak ucuz ve daha kolay bulunan bir şeydi. Sabunlarda o kadar kaliteli değildi. Kalite çok para demekti. Saçlar beyaz sabun kokusu yayardı çoğu zaman. Otobüslerde yakınınıza böyle bir koku düşsün diye dua ederdiniz. Bakmayın çok sıkışık olurdu o zamanlar otobüsler sıkış tekişlikleri daha yüksekti. Ve bugün yaşanan olaylar o zamanda yaşanırdı az sayıda. Eğer biri tepki gösterirse otobüsün neredeyse bütün sakinleri aşırı tepki verirlerdi. Olmaz mıydı olurdu.

Bana ne lazımcılık o zaman yoktu o kadar. Kimse suçludan yana olamazdı, suç suçtu. Ve toplumun büyük kesimi masumdan yana olurdu. Masumu bulma, küçük akıl yürütmeleriyle yapılırdı. Şu anda böyle yürümemesi işlerin, bana ne, bana ne lazımcılığın bir ürünüdür diye düşünürüm. Her neyse kadınlar daha temiz olmayı, daha güzel kokmayı o zamanda çok severlerdi.

Yorum Bırak

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir