Ya Hep Ya Hiç

Bir bitkiyi, bitkinizi, saksıdaki çiçeğinizi, bahçede ki ağacınızı bir süre sulamadığınızda yaşaması için gerekli ortamı, güneşi, havayı sağlamadığınızda ne olur görürsünüz.

Peki ne görürsünüz?

saksıdaki çiçek

Bitkinin bazı dalları, bazı yaprakları pörsür, kurur.

Kutup ayısı açlığı uzayıp yiyecek bulamadığında yavrularından birini, dayanması en güç olanı emzirmeyi bırakır, biraz daha sürdü mü yer.

Yani bir kısmından vaz geçer hayatında ki değerlerden. Yaşamının kalitesinden, dayanabileceği son ana kadar dayanma konumu, düzeyi hazırlar kendine.

İnsanoğlu çıktığı yerden zor iner bir basamak feda edemez, hayatını en küçük şeylerde bütün kariyerini, küçük yeniden ulaşılabilecek şeyler için feda etmek hemen her şeyi en azından masaya koymak, pazarlığa sokmak.

Kazandımların hepsinin daha sonra kayıp olduğunu, çıkarken iniyor olmayı, düşmeyi zıplamakla karıştırmayı.

İnsanın her dokunduğu ne varsa bir bakın. Bu format geçerli değil mi? İkili ilişkilere ekonomiye, siyasete, yaşanan her şeye bir bakın. Bir saksı çiçeği bile olamıyoruz. Vaz geçemiyoruz ya hep, ya hiç.

1 Yorum
  1. Vazgeçmeyi bilmek olgunluk olmalı bence, senin olmayan-yada olamayanları belirlemeli ve terk etmeli miyiz? bilemedim.

Yorum Bırak

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

code