Yattığında ölmeye, yattığında ölmeyi öğrenmeye niyet ettiğinde kurduğunda hepsini gözyaşlarını tutamadı önce. Öncenin sonrası pek yok. Gözyaşlarını tutamadı. Vaz geçemedi hepsinden hiçbirinden bir tekinden bile. Karşısına oturup oturmuş öldüğünü anlatıyordu nasıl öldüğünü bedeninden nasıl vazgeçtiğini. Anlatıyordu yüreğini çıkarmışlar tepsiye koymuşlar sunmuşlar beğenmemiş yüreğini bu beğenilmemiş yüreği kendi yorumu bu bakmışlar […]
Yaşam
Geçmişin bir yerinden kalkıp daha geçmişe gitmiş birini düşünün. Olmadı kaplumbağa kanı ile kanı değiştirilmiş ölümü çok yaşamış birini. Kaleme denk gelmemiş anlatılmış anlatılmış anlatılmış gelmiş size, size gelmeden az önce kaleme denk gelmiş yazılmış belki. Belli ki merak içinde neden oldu niçin olduklara boğulmuşluklar orada kalmışlıklarda. Lalenin yaşadıkları patatesin […]
“Hikayeleri hep ucundan biraz kenarından yeni baştan dışarıdan bakaraktan göbeğine bir de öyle okuyup dinleyeceksin ki tadını alabilesin”. Böyle der böyle anlatırdı. Anlattığı hikayeler özenle kumda pişirilmiş dibek kahvesi tadında kokusunda olurdu. Bir gece düşü bir meyhane dönüşü bir gölge de yakası kaldırılmış paltoyla bekleyen ölümü anlatırdı. Felek vardı. Feleğin […]
Dayayacaksın sırtını taşa, alacaksın denizi karşına sakin de olsa çırpınıp dursa da bilemedin arkasına rüzgarı alıp gelse de karşına. Sana destek eline bir kahve gelse sesin rüzgara karışsa. Kahveye sığın fincanı elinle ovala ısıt, ısıtsın seni. Biraz yağmur boş ver ıslan. Fincanına saklanmış onca gelecek az sonra ters çevrilip üstüne […]
Yaz geliyor. Farkında olmalısınız. Bırakın gökyüzünün yaptığı oyunları yağmuru soğuğu. Bir zamanlara bir başka yaza kayıp bir yaz gününe uzakça bir zaman bir ömürden birazcık kısa. Güneşin yakıcılığı yüreğe de işleyeninden. Yavaş olmak için her şey vardı, her şey yavaş usulca olmalıydı. Öyle geçiyordu akıldan. Bir anda oldu yok oldu […]