Hayatın katarı bazı anlarda o kadar uzun olur, lokomotifin gücü yetmez, ilk küçük eğimi tırmanmak için bütün gücünle asılmasına rağmen gıdım gıdım gider. Biraz yüksekçesine rast geldiğinde ise geri bile kaçar bazı anlarda. O durumlara gelindiğinde ilk istasyonda durup katardan bazı vagonları ayırmak gerekir. Bu günler öyle durumlar yaratıyormuş gibi […]
Genel
Gazeteciliğimin ilk yıllarında Rüzgarlı Sokak’ta çalışırdık. Cumartesi-Pazar bir dolu arkadaşımız uğrar uğradıklarında o gün yayınlanan üstünde satılmaz mührü olan gazeteden koltugunun altına alır stada giderlerdi. Okumak için verdiğimiz gazeteler oturmak için alınırdı, o yüzden bize uğranırdı. Sonra gördükleri yerlerde bize yahu senin yazında Demir Spor yerine Semir Spor yazmışsın çok […]
Kendimi o kadar adam yerine koymak, benim etrafımda dönen bir dünya var demek, her şeyi ben bilirim diyebilmek, benden daha iyi bilemezsiniz demek amacıyla yazmıyorum. Öyle bir şey demiyorum, maksadım o değil… Neredeyse elli yıl oldu, 12 mart olduğunda faşizm geliyor bildirileri dağıtıyordum, sokaklarda küçük yaşıma bakmadan bende vardım. Dayağını, […]
Hayatın içinde tam içinde yaşaması gereken yirmi yaşını biraz geçmiş insanlar popüler kültürün daha çok sattığı konusunda iddialılar. Öyle ki ciddi yazan, sorunlarla uğraşan, ağzında yuvarlamadan gerçek fikir beyan eden gazetelerin bile ne kadar sattığının hatta satmadığının iddiasındalar. Peki dedikleri doğru mu? Evet bir bakıma doğru, bir bakıma değil; bayağı […]
Derdiniz ne olursa olsun, ne paylaşmanız gerekiyorsa o paylaşımda ne kullanılıyorsa o kullandığınızın size ait olan kısmının belirlenmesin de sizin de kabul ettiğiniz bir paylaşım planı var ve ona uyulduğuna inanıyorsanız kabullenmeniz hakkınıza düşeni kabul edip daha fazlasını istememeniz daha kolay oluyor. Bu adaletli dağıtımın kabul göreceğini gösteriyor. Ya inanmıyorsanız? […]