Masa başında üç kişiyiz. Konuşulacak bir şeyler var, ben hakem elbisemi giymiş suskunluğumu cebime koymuş öyle gelmişim. Konuyu başından sonuna kadar biliyorum ama taraf değilim. Hani bir şeyler yemek düşer derler ya öyleyim. Masa bir birlikteliği sorgulayacak, bende gencim onlarda sorgulanır sanıyoruz. Düzelir bozulan bir şeyler, konuşulup ortaya dökülürse. Olmaz […]

Sahne de bir kadın Latin müziği bir parçayı söylendiği gibi çığlık çığlığa söylüyor. Biliyorum elindeki mikrofon fazla, o da farkında olmalı ki mikrofonu indirip söylüyor şarkının büyük bir kısmını. Okuduğum kitaplar getirdi beni buraya. Dinlediğim plaklar, parçalar. Mutlu olmalıyım değilim. “Gece çok geç oldu” diyorum yanımdakilere, Ben çıkıyorum. Çıkıyorum onaylamalarını […]

“Sabah, daha sabah olmamış gece bitmemiş adını sabah koymuşuz. Bu saatlerde kalkıp dışarı fırlayıveriyorum. Gece saat kaçta gelirsem geleyim. Küçük bir bulut gibi uyandırıp ağlamanı seyredemem senin. Zaten yoksun sabahların herhangi birinde. Kapıyı çarpıp çıkıyorum, yanımda yürüyorsun. Düşünebiliyor musun? Yanımda konuşmadan ayak seslerini bile saklayarak, gölgeni evde unutmuşsun yine öylece […]

“Biliyor musun? Nasıl bileceksin ben anlatmazsam öyle değil mi?” Diye sordu cevap beklemeden devam etti. “Sen çok küçüktün bir gece İzmir’de ben çok sarhoş olmuştum. Vakit buldukça gülersiniz ya anlatıp anlatıp işte o gün az içmiştim, içki çarptı, balık zehirledi falan nasıl olduğu konusunda bir karara varamadınız ya, ben balık […]

Yok Canım

Bir gece yarısı, gece yarısını çokça geçmiş sabaha yakın bir uyanıp, buzdolabını aç beni bul, beni ye komutunu alıp, uykulu gözlerle evin içinde onca yolu bir gözü kapalı neredeyse geçip buzdolabından elmayı alıp gecenin sessizliğini bozan bir çatırtıyla ısırdığınızı, ısırmakla o emri yerine getirdiğinizi düşündünüz mü? Düşünmediyseniz şimdi düşünün. Elmanın […]