Kolay Değil

Daha bir şeyler olmamış, ne yaprağı kıvrılmış defterin, ne arasına kalem konmuş kitabın, geceler parçalanmamış daha bütün, aydınlık ortalıkta karanlık ortalığı ele geçirmemiş. Hiç bir şey bitmemiş daha. Tenin yanıkları daha olmamış, yaralar cerahat dolmamıştı. Etraf daha kimsesizleşmemiş. Zamanı ağır acelesi olmadan geçen bir bakış. Ölesiye adı öyle konmuş ve […]

Üçlü Toylub

Gidişinin bininci yılı olmalı, gitmen ayrı, taşınman devam ediyor. Sessizliğin içinde arıyorum seni. Bir şey ister misin? Merakla seyrettiğimiz gece yarılarına kadar süren buz pateni gecelerinden “Üçlü Toylub” yap bakayım. Şaka biliyorum. Birde “Denise Wilmann” istesen beni çok özlediğini anlayacağım. Hayatın öfkeli bir deniz gibi yüreklerimizde kabardığı anlarda bile yaptığın […]

Bu Kadar Yalnız Kalmak

Daha 18 yaşında 43 yaşında bir adamla tanışır. Meşhur. Öğrencisi olur. Asistanı, sevgilisi. Genç kıpır kıpır bir kalp her şeyi bilen bir adam. Aşık olur. Adamda aradığı aşkı bulmuştur. Hayır taze bir çiçek koklamak her zaman güzeldir. Hiçbir şeyden vaz geçmeden öğrencisi ile ilişkisini de sürdürür. Ustadır, ustasıdır. Adam hayatının […]

Gece Yarısı Uğra

Kimseye gerçek isminle anlatmadım seni. Kimseye gerçek isminle tanıştırmadım, kimse bilmez seni. Bilenlerde artık yok. Seni konuştuklarım, anlattıklarım, yazdıklarım, yazdıklarımı okuyanlar, hep bir tahmin o da tutmuyor zaten biri hariç. Bildiğini de söylemez o. Sende bilemezsin şimdilerde anlatılanın sen olduğunu. Satır aralarında bakan gözün senin olduğunu, yok kış, yok yaz […]

Üşüyorum Hem de Çok

“Üşüyorum hem de çok”. Titriyor, dişleri birbirine vuruyordu. Ateşi yükselmiş olmalı. Üşünecek durum yok. Hemşireyi çağırıyor. Üstünü açın diyor battaniye vereceğine. Kızıyor ama gelip üstünü açıyor. Ne dedilerse o. Öksüzlüğünü bilmez çocukluğunu hiç ama hep bir boynu büküklüğü var o nu biliyor hep ondan. Anne dedin mi duydu mu anne […]