İngiliz başkanı rakibi İşçi Partisi liderine sen güzel giyin diye atarlandı. İşçi partisi lideri bisikletiyle gelip gidiyor denilerek halk tarafından eleştiriliyordu. Halk ne diye eleştirir gerçekten halk mı yada bazı zamanlarda kendilerine halk diyen baş boğazlar mı? Yunan başbakanı da öyle, eski maliye bakanı da öyleydi. İspanyada da bir hava […]
Kırım Kongo olmasa bile kene öldürür. İnsanı da, hayvanı da, köpeği de. Birisi senin olan senin için üretilen senin ihtiyacın olan bir maddeyi, manevi bile olsa alıp emerse, sana ulaşmasını engellerse, alırsa seni öldürebilir. Yok edebilir. Hep keneyle kene benzeri mahluklarla yaşanır gibi gelir ama yaşanmaz, en kolayından ölünür. Gel […]
Biraz az bir şey yorulalım. Kırmızı’yı sen mi seçtin? Beyaz mı senin seçtiğin? Tercihlerini soruyorum. Seçmek nasıl yorar insanı? Buradan mı acaba? Yoksa şuradan mı? Hangi parmağınla gösterdin? Nasıl seçtin o parmağı göstermek için şurayı mı burayı mı? Beyinde binlerce yol kat edip ondan sonra insanı her yönden diğerinden ayıran […]
Bir bilim insanı, bir yazar, eleştirmen, bir televizyoncu, bir filozof, bir gösterge bilim uzmanı, bir yazar, bir figüran, bir profesör, bir ortaçağ uzmanı, bir estetikçi, bir denemeci, bir düşünür, bir araştırmacı, bir kültür ateşesi, bir tarihçi, bir gurme, bir entelektüel aynı uçağa, özür aynı vücuda binmiş yaşamış Umberto Eco adıyla […]
Çocuklar oyun oynamak için sokağa kaçarlar. Önce izin isterler, verilmez kaçarlar. Büyümek ve ölmek için izin istemezler giderler öylesine büyüdüklerini, öldüklerini hep başkalarından duyarsın. Çocukların oyunlarında kavgalarını bağırtılarını duyarsın sokak duyar şehir duyar. Büyüdüklerini, öldüklerini kimse duymaz. Şehir, sokak bir sessizleşir, bir boynu büküler gözler birbirlerini ağlatmamak için bakmazlar kaçarlar […]