Soğuk ve üşüyor olmak. Bir koyna girmek ılık üşünmez bir sıcaklığı olan sığınılan bir eş bir ölüm belki bir düş hangisi olursa ondan.
Sonbahar gelince bahar çok çabuk kışa dönünce sığınılacak bir liman. Bir yürek içinde sıcaklığı daha rehin alınmamışından.
Gözler. Söyleyeceklerini her şeyi söyleyip onlarda gecelerde kepenkleri kapatılmış bir umut kalmamışlığında sessizliğin kepenkleri de kapatılmış.
Ya üşürlerse üşüyorlarsa üşüdülerse. Hiç ısınmadılarsa üstleri inceyse içlerinde ateşler varsa yandı yanıp tutuştularsa yanan tutuşan gözleri varsa yürekleri varsa ne oldu niye diye soran vicdanlı kalplere bana bak uyuma tedirginliği bırakan.
Göz yaşı. Önce sel sonra bir kanıksama gözlerden bir yok oluş bir unutulmuşluğun içine itilme büyük topuna karışılış bir hatırlanmada eksiliş bir konu edinilmede bir bahsedilişte kelimelerin cümlelerin arasına karışmayış yok oluş yok sayılış.
Hayatında mühendisliği bir türlü ulaşamayıp da düşmek orada kalış.
Bir düş koynunda karşılaşış. Sabaha kadar titreyen bir yürek soğuk ve üşüyor olmakla sabah.