Yaptığımız her tesis her yapı yapmadan önce anlattığımız gibi mi oldu?
Veri bankalarımız çok yoğun bir şekilde çalışıyor bütün verileri topluyor. Ama verilerle ilgili bir soru sorup yanıt almaya kalkarsanız bir anda ya çok yanlışlaşıyor ya da sessiz bir ortamla karşılaşıyorsunuz.
Bu binadan kaç kişi yararlandı. Yaparken şu kadar demiştin. Şu kadar yıl oldu ne kadar kişi faydalandı? Sessizlik…
Kaç para kazandın? Sessizlik…
Kaç para KDV aldın? Yanlışlarla dolu rakamlar… Yanlış olduğunu gösterdin mi? Sessizlik…
Hani şu kadar rahatlayacaktı ortalık. Sessizlik…
Bu kadar faydalı olması bekleniyordu? Sessizlik… Sonra el kol sallayarak tehdit. Dış mihrakmış…
Belden aşağı vurmalar. Kınanın nerelerde kullanılacağını işaret etmeler.
Kalitemiz bu.
Sorulan yerlerin isimlerini özellikle vermedim. Siz böyle yerleri tahmin ederken ne kadar çok olduğunu görüp şaşırasınız diye.
Verilerin toplanması doğru da paylaşılması çıkarlara göre değişiyor ve biz yalan üzerine kurulu sırça gökdelenler kurup onların tepesinde oturmakta çok hoşlanıyoruz. Birde kendi söylediğimiz yalana kendimizin inanması durumu yok mu zevkinden yenmiyor.
Sıkıntısı mı?
Bugün olduğumuz gibi süt dökmüş kedi gibi boynumuzu büküp dönüyoruz.