Erken Yat Düşlerine

Bir an gelir özlediğini hissedersin. Özlenmediğini bile bile. Yakada unutulmuş bir toplu iğnenin batışı gibi acıtmayla. Fırtına dışarıyı savurur, sen daha özlediğini. Dışarı çıksan gitsen bir yerde seni bekler bulacasın yüreğinde öyle bir duygu içini kemiren.

Camdan bakarsın. Camdan sana bakıyor yakalayacaksın telaşı sonra köşeye bakış orada mı?

Fırtına ortalığı savurur.

Özlenmek

Gözlerinin açlığı hep bir an görse susuzluğu açlığı gitse. Kana kana olmasa bile damlacık. Gözlerine yüreğin eşlik ediyor.

Deniz kokusunu da özlersin özlerdin ya öyle. Yüreğin yine bir kıpırtı beklemediğin andığından.

Çocukluğunun bittiği yerlerde daha çok var daha iyisini diye saçtığın sevinçlerin, çoşkuların. Yerlerde kaldı mı saçılmışlardan kırıntılar. Erken yat düşlerine gelirim. Gelir miydin? Geldiğinde Doyar mıydım? Doyduğumda?

Bu düşlerle anıların, anılarda düşlerin düşlerde ki anların anılarda ki düşlerin birbirine girmesi ne zor.

İçler de içerilerde gözlerde bir susuzluk bir dudak kuruluğu.

Özledim.

Yorum Bırak

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir