Elma

Serin sabahlar buğulu camlar soğuklar kapıda ayağını çıkarıyor. Masanın üstünde meyve tabağı, elma bütün parlaklığıyla gel beni ye çağrısında parlak kırmızı bir göz kırpış, hadi ama telaşı. Dünyaya kovuluşun meyvası. Adem Peygamber’i kandıran yenmeyecek denen yasak olduğu söylenen hani Havva Anamız ve biraz da yılanın dahil arada cennetten hadi yallah denmeye sebep meyva. Adem Babamız da pek uyanık değil Lilith’i istediği gibi hadi neyse Kara kedi olması için şikayet etmeyi biliyor, yetmiyor kendi kemiğinden Havva anamız ona da mıyk mıyk filan derken elmadan bir ısırık hopp kapı önü dünya. Lilith nasıl bir lanetse onun laneti kadınlara periyodik hatırlatıyor kendini, yetmiyor doğum sancıları filan.

adem havva

Biri Kara kedi oldu bu ikinci karısı o da kapı dışarı edilmesine sebep oluyor cennetten. Neyse elma da gününü görüyor insan eliyle. Yabani elma pek yenilecek durumu yok öyle çiçek çekirdek üremiyor artık. Aşılı dallar, aşı, bir dal fide öyle yetişiyor elma. Cinsellik bitiyor elma için. Bütün çeşitleriyle elmalar fideden hepsi aynı yetişiyor.

1920’lerde Sovyet botanikçiler elmanın atasının Alma Ata da olduğunu buluyorlar diyelim Alma Ata dediklerine göre biliniyormuş da hani birileri kitaplara yazmış diyelim. Şarabı kafa yapıyor, sirkesi bayağı sıkı dezenfektan.

Masanın üstünden göz kırpıyor. Adem’liğim tutuyor benimde. Elma ağacın da kara kedi dolaşıyor olabilir mi?

Yorum Bırak

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir