Anlat Anlatabilirsen

Bir yazı yazıyorsun. Aynı kelimeleri kullanmıyorsun, iki yüz kelimeden biraz fazla bir yazı. Ülkende bu yazının kelimelerinin yarısını hayatında kullanmayanların sayısı yüzde doksan beşlerde. Anlatamıyorum diyorsun, basit konuşulan kelimelerle anlatılabilecek bir şeyler değil ki benim anlatmak istediklerim. Haklı olsan bile yapacak çok faza bir şey yok. Kullanmak eskitmek istemiyorlar kelimeleri, sözlüklerde kalsın bilmecelerde çokça çıkmasın, kelime oyunları olmasın, yürürken sakız çiğnemeği bile zor becerirken bir de kafamıza anlamını tamda oturtamadığımız kelimelerle ayaklarımız dolaşmasın düşmeyelim. Anlamayalım senin ne dediğini, söylediğin sana kalsın. Kedi dilinin lezzetinde olsun bütün pastalarımız gibi bir anlamamazlık tadında yaşayalım, ne çok tatlı, ne çok tuzu, ne şekerli fazlaca ne tuzlu, lezzeti yaşamımız gibi olsun. Beğenilerimiz ‘’Ay çok… ‘’ lara takılıp kalsın, ‘’Ay çok…’’ lara ses oyunları katarak fark yarattığımızı zannedelim. Yarım yamalak anlatılmışlıklarımız olsun, tamamını anlatmaya özen göstermek zorunda kalmadığımız yaşamımızın parçaları olsun, renkleri küçük sulu boya kutusu renkleri sayısından renklerle renklendirilmiş. Gözlerimizde anlatılanı anlayabilsek bile kırmızının birkaç tonu içine beyaz siyah hangisi karışmışsa o kadar kırmızısı olan bir resim. Hayatın büzülmüşlüğü kelimelerde. Bir boş vermişlik el hareketi.

Yorum Bırak

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir