İstanbul’u pazarlıyoruz. Tezgah yirmi beş yıllık köhne bir tezgah. Beşinci adaylığımız da.
Yatacak yer sanki şimdi bulunuyormuş gibi otellerde yer bulacak yatacaklar.
Afrikalı göçmen arkadaşlarımız gibi donlarının içine saklayıp getirdikleri malları sokaklarımızda satacaklar. Ee o zamana kadar tecavüzcü Ziya’da hapisten çıkar . O da iş başı yapar. Hatırlarsınız anında yakalamıştık iş üstünde denir ya öyle.
istanbul olimpiyat oyunları
Suriye ye üç saniye içinde gitmişti bir saat de enselemiştik. Filan.
Olimpiyatları almasak da şu memleketi oraya yatıracağımız parayla biraz düzeltsek desem.
Hemen her türlü küfür gırla.
Yahu Müslümanlık böyle mi? Bombayı koy havaya uçur yetmiş seksen kişiyi video ya çek patlarken tekbir getir El Kaide olduğunu belli etmek için.
Ya da boynunu keserken tekbir getir adamın, kadının.
Sonra bunu gören adamlardan olimpiyat oyu iste. Desteklediklerin bu değil mi demezler mi?
Boş verin olimpiyatları başka şeyleri. Olimpiyat kafasını taşıyacak o zihniyeti yaşayacak dürüst, dopinge bulaşmamış, pisliği sevmeyen kadınlı, erkekli gençliğini heyecanı ile olimpiyat ruhuna benzer bir ruhla yaşacak bir nesil için olimpiyatlara yapacağımız masrafları içinden bir şeyler araklamadan harcayalım.
Cari açığımızın derdine düşsek olmaz mı?
Dedim ya kafayı takamadım daha Olimpiyat’a .
