İnsanların kötülüğü acının paylaşılamaması etin ağırlığı. İnsan insanın eline düşünce.
Kar kış soğuk çok soğuk ötesi yürek buz gibi gözler donuk nefes hadi bu son olsun alayım sonrası kalsa da olur. Odadan çıkmadan zaten gerekmez masada oturmaya devam öylece. Seyretme, dinleme, kımıldama sakinliği bekle öylece kal belki sonsuza dek.
Sevdiğinden sevdiği her şeyden ayrılmış zor günler geçiyor geçiriliyor denen zamanlara benzer yaşamın zor anları.
Omuz hala tutuk kol kalkmıyor acılı ağrısı cabası. Bir tek omuz ağrısı geçmez oluyor. Bir tek o orada omuzda binlerce acı anı yeni yüklenmişleri daha da ağır. Neren acıyorsa can orada can neredeyse acı orada. Yürekte acılar hep bir yırtılmaca hali.
Kötü hissediliyor her şey yürekte hep bir korku yorganın gücüne onun ardına karanlığa saklanmak orada kalmak.
Dondurucu soğuktan uzaklara uzak bir yerlere güneşin olduğu biraz daha göğüs kafesine oturulmuş hissetmeden yaşanan bir yerlere zamanlara mekanlara buna ihtiyaç var.
İhtiyaç olduğunu hissetmek ona ihtiyacı olanların olduğunu bilmek dünyanın sana özgürce kendisini sunması sunmasını beklemek çok cömertçe olmasa bile huşu içinde olmasa bile dizlerine sarılması gözünün içine bakması gitme kal hiç olmazsa bir sonrakine kadar.
Romanın kahramanı gibi olmak onun gibi ölmek belki de. Bir yalnız adam belki de yaşadıkları hissettikleri düşündükleri artık bir kere daha kullanılmayacak kadar yıpranmış eskimiş olsalar bile son bir kez.
Bir yerlerde bir suçlama kendi yaptıklarından bazılarını sen sevseydin dünya severdi beni diyen bir yürek.