Duydunuz eski yok. Nerede? Nerede derken sondaki e biraz uzatılır üstelik bir özlem yokluğa bir kinaye içinde.
Eski bayramlar günler saygı sevgi ilişkilerdeki tatmış biri yok.
Nedeni basit. Eski çocuklar yok yokluğun eksikliğin zekanın aklın kaslarını çalıştırdığı şişirdiği kafayı taşıyan öyle oynayan yokun yerine bir şeyler üreten üretmeye gayret ederek üretmeyi üreterek oynayan yaşayan çocuklar yok.
Ne büyük laflar ediyorum değil mi? Yaşadıklarını anlatınca insan laflar büyük oluyor. Şimdilerde kimseyi inandıramayacağınız şeyleri yaşayan şimdikilere göre hayati binlerce tehlike yaşamış. Kolunu bacağını kafasını hemen hemen her gün bir savaş yarası şimdilerde hastanelik binlerce kez yaralanmış kafasını gözünü yüzlerce kez kırmış yarasız bedeninde yer kalmamış şimdilerde kelin üstünde binlerce nokta çoğu nasıl oldu hatırlanmayacak kendin için küçük şimdilerde birkaç cilt romanlık meselelerle oluşmuş yaşanmış yine de küçük kalmış hatırlanması güç zamanların izleri.
Şimdiki bayramlarda burnu aktığından sümüklülere verilen mendillerin içine katkı maddesi az yine de renkli şekerlemelere doldurulmuş hayaller.
Nerede eski çocuklar? Hep bir yerlere saklanmış orada bulunamamış saklambaç çocuklukları. Arada bulasın. Sobeleyesin.
Soruyorsunuz ya nerede? Bende büyüklerin hep yaptığı gibi nerede diye sorarken gözü kaydırıp nerede olduğunu göstereyim dedim.