Kızgın bir adam hep bir yerlerde karşınıza çıkmıştır, yanınıza oturmuştur hastane kanepelerinde yan yana sıra beklemişinizdir. Yanınızda bisiklet sürerken tansiyonunuzu olmadı nabzınızı yükseltmiş sizin durmanıza sebep olmuştur. Hak verirsiniz vermezsiniz. Ondan korkarsınız başına bir şey geleceğinden başınıza bir şeyler getireceğinden.
“Artık kendi kendimden başka hiç bir şeye inanmıyorum. Bir de ölüme. Hiç de uzakta olmayan ölüme.” Louis – Ferdinand Celine sonradan bir sürü özenti, Cambridge örneği sahtelerinin piyasayı doldurduğu Kızgın Adam tipinin öncüsü, gerçeği ve gerçekten en büyüklerinden biri idi. O öfkeli kalemi ile yüzyılımıza rengini veren beş on büyük romancıdan biri oldu.
Bir başka kızgın adam için Haldun Taner böyle yazmıştır.
Öfkenizi kontrol edeceksiniz. Ev ödeviniz bu. Uzanın kanepeye anlatın size köpeğiniz olduğunda adını hangi ilaç adı konacak onu yazar reçeteye doktorunuz. Olur mu? Olmaz tabii olmasın. Nasıl yaşadığınızı neler yaşadığınızı kalem kağıda dökebilirseniz Nobel kapınızda. Öfkenizden sadece eczacıların para kazandığını da sanmayın.
