Benzeri bulmak, kendini ilişkiyi eşini dostunu arkadaşını çek etmek. Tüketim toplumunun karakteristik davranışı. Tüketim toplumu olduk. Tüketicilik güzeldir. Alırsın, yenisini alırsın, yarısında yenilmiş bir elma gibi eline yakışmaz yenisini alırsın, yarısında atar yenisini alırsın, bozulur gibi olur, bir kere istediğini yapmaz gibi olur, bir an durur gibi yapar yenisini alırsın, tamir değil bir kere açıp kapasan bir kere ettirmezsin yapmazsın yenisini alırsın, bozulur, bozulmaz eskir sen bozulacağını düşünürsün yenisini alırsın, eskimez yeni modeli çıkar yenisini alırsın, yeni modeli elindedir başka rengini görürsün, kapı kolu değişik alırsın. Ojene uygun yeni kıyafetler alırsın, tümün değiştirirsin. Ayakkabına uygun yeni gardolap düzersin. Eskimeden eskiyecek nasıl olsa der alırsın.
Bu yeni yaşam tarzıdır. Senin yaşam tarzı olur insani ilişkilerinde de tüketmeye başlarsın. Yaşam tarzındır, banı beğenmezsin, düzeltmeye emek vermeye konuşmaya yoluna gitmeyen şeyleri belki sadece bir kere konuşulup düzeltilecek bir şeyler olabileceği bile aklına gelmez, değer görmezsin babandır, ilişkilerini bir rafa koyarsın bir kapı arkasında bırakırsın, kalır, kesersin ilişkiyi. Bu tüketim toplumu ferdinin davranışıdır. Hayatından çıkaramazsan bile hayatına değdirmemeye özen gösterirsin. Dokunmasın. Ağır gelir, anandır, kardeşin, dostundur. Çirkindir fotoğraflarda yanına yakışmaz, bu kim nokta nokta suratlı? Rafa kaldırırsın, silersin, düşürür kırarsın, istemeyip diyerek atıp kırarsın. İlişkilerde tüketim toplumunun aynasıdır. Bir gömlek, bir kazak, bir kemer, bir tokadır şöyle dur bakiiim. Nasıl değerlendirirsen öyle kullanırsın, uymayınca emek vereyim demezsin, uydurayım hiç demezsin at gitsin.
Tamir edilirdi eskiden, ayakkabı boyanır, pençe yapılır, sökük dikilir, yamalanır, kopan düğme dikilirdi. Bozulan radyolar televizyonlar, tepesine vurulma kısmını atlayın tamir edilirdi. Makineler, dikiş makineleri çamaşır makineleri, muhakkak yakınlarınızdan bilirkişi teyze, amca kocası tamir ederdi. Elektrik tamiratında çarpılmak olağan yaşanılması kolay birkaç kere yaşanılmış olurdu. Bunlar kabul görürdü. Hatırla atılamayan sakızın sıra altı kenarına yapışmışını.
İlişkilerde öyleydi kırmak, atmak, yıkmak kabul görmezdi. Hep bir büyük çıkar, büyük sözü dinlenir. O büyük ilişkileri çözecek lafları iyi bilirdi. Bilmese de ilişkiyi bozmak tarafların işine gelmediğinden belki de söz dinlenir düzelirdi ilişkiler. Kadın erkek ilişkilerinin haritası belliydi, söz, nişan, nikah, düğün. Yakın geçmiş zamanlarda daha tüketici olmadan yapıcı olunan sıralarda hani çıkmak vardı. Buldun mu bir bulunur pir bulunurdu. Lise de çıktık, geldiler, istediler, vermediler, araya bilmem kim amca girdi, tamam dediler, kırmadılar, evlendikler, çoktu.
Şimdilerde hemen at değiştir, al yenisini tak koluna, sosyal medya için güzel yerlerde güzel insanlarla fotoğraf çektir, güzel pozlar ver, koy. Yürütmek için gayret sarf etme, tamir etme, yakışmaz at gitsin. Her şey kontrol altında, her an bir çek atma. Şunu iyi yapıyor, şunda iyi, şundan iyi, bu konuda kurtarır. Her an bir test. Kendine test, eşe test, dosta test, çek atma, tamir etmemeler, kırıkları çatlakları kabul etmemeler, süresi geçenleri silmeler çok eski diye.
Boşanma, ayrılık, terk etme gırla.
Eş, sevgili, dost, arkadaşlıklar tüketim toplumunun tüketilecek metası, bir tüketim malzemesi olarak kullanılıyor artık. Yakışıyorsa yanında, yoksa at çöpe gitsin.