Konuşmazlığın orta direğine yakın günler, bir suskunluk tek heceli bütün cevaplar bir mutfak masası bir sabah adam gazetenin arkasına saklanmış. Kadın konuşacak bu kadar suskunluğun ardından her kelime bir pişmanlık beyanı olur mu? Konuşmuyor. Kaşığını vura vura kenarına ardağın karıştırıyor ses olsun. Birazdan fırlanıp çıkılacak gibi değil bu kımıltısızlık sessizlikle birden kapıda olup bir telaş çıkacak durumun öncesi değil. Ama bir telaş birden her yere neredeyse salise farklarıyla giriş çıkışlar ve kapı kapanıyor.
Akşamında aynı olacak bir geç geliş sonradan gelme suskunluklar yine belgesel arası kelimeler kelimelerin arası didikleyişler arasında arayışlar. Ve buluşlar yanlış söylenmiş sözcüklerden çıkarımlar.
O günleri düşündü kadın. Bir kahve taşımı bekleyişinde . Taşmadı, tam kenarında cezvenin ağzında alevden kaçırış. Bu sabır bu beceri. Övünmelimiydi? Şimdilerde bir müzik eşliğinde bir fincan kahve tadında bir acılık biraz da anıları gibi. Camın kıyısında çiçeklerinin arasında bu günün bir farlılığı var mı? Göz atışı. Sessizliği sevmiyordu. O zamanda sevmiyordu ve gençliğin inadı vardı içinde o günlerde fazladan. Oturdu keyif koltuğuna adını öyle koymuştu. Kahvesinden bir yudum aldı. Sessizliğe bir çare aradı.Müziğe kulak verdi.