Kütüphanenin raflarından bir kitap çekersiniz geceyarılarını çok geçmiş sabahın ışıkları perdenin aralığından girdi girecek zamanlarda.
Okumak için ne seçtiğiniz o kadar da önemli değildir o anda.
Biraz uykudan az önce okumaktır tek düşünceniz.
Ama eliniz ve sizin talihiniz Gogol demiştir… Bir delinin hatıra defteri.
Bilmiyor ve okumamış olsanız Erasmus’un Deliliğe Methiye kitabını. Ya da daha önce kafanızı karıştırmamış olsa Erasmus.
Başlayıverseniz bitecekmiş gibi bir kitap da değil. Seyretmediyseniz ”Taras Bulba”yı , hiç tanışmadıysanız Gogol’la.
Kitabı bırakın elli yüz fazlasıyla koyunları sayın.
”Neva Bulvarında, Schiller tahlilinin uzunluğundan sıkılmazsanız. Bir kayıp ”Paltoya takmazsanız fazlasıyla.” Buruna takmış birilerini okumak istemiyorsanız..’Bir delinin hatıra defteri, size deliliği sevimli ve sıkıcı anlatmıyorsa.
Gogol’u gecenin en koyu yerinde rahat bırakın derim size.
Koyunları biraz fazlalaştırarak sayın.
Bir, iki, üç…