Sımsıkı Tutunulmuş Artık

agac dali

Yorgunluğun bedenin bütün hücrelerini teslim aldığı çırpınmanın faydasızlığına bel bağlamış enerjisinin çoktan kontörü bitmiş bağırsa yalnız kendi çığlığından kendi korkacak bir halde ruhlar.

Yaşamayı çoktan unutmuşluklar el alışkanlığı bile kalmamış üstün körü göz kararı bile denk gelmeyen kendisinin kendisine zimmetlenemeyen durumlar.

Kelimeler denk gelmiyor raylarından çıkıp başka yerlere başka istasyonlara başka gökyüzlerine dağılıveriyorlar.

Tam orta yerinden bir kağıt yırtığı gibi önemsiz parçalanmaların beyin üstü çakılmalardan beter yarattığı hasarlarda toplanmış değerli parçalar büfenin üstüne bir örtü onun üstüne konacak binlercesi.

Bu yitmişliğin yitirilmişliğin müsebbipi masalardan erken sohbetlerin yarım kalmışlığında bitmemişliğinde sonların kalkılmış yaşanmamışlığında yarım kalmışlığında.

Alıp eline mala düzeltesin gelsede tamamlama isteği niyeti kırmızılarda tükenip bitiveriyor bir sonrakine gidemiyor. Oturup vaz geçmelerden başlamak lazım vazgeçilmişliklerden vazgeçileceklerden vazgeçilemeyenlerden.

Sımsıkı tutunulmuş artık ağacı olmayan dallardan medet ummadan yeni baştan yeni baştanı olmaz hayatın bundan sonradan başlamalı.

Temelinde onca çalınmışlıkların eksikliklerin olduğu bir gökdelen güvenmek onda yaşamak.

Hepimiz yeniden doğmalıyız. Sonra bir daha. Sonra bir daha diyordu demişti Bernard Shaw.

Yorum Bırak

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

code