Sabah bütün sesleriyle kokularıyla güzel nasıl içe sinercesine. El ayak çekilince gizlice gel türküsü elli yıldır yaşanan yaşatılan var olan bitmeyen tak kapı birilerinin esprisiyle kaynanam geldi. İyi tamam da kapıyı niye çalıyorsun sorusu?
Kedi de anlamıyor bu kadar güzelliğe bulaşmış bu hain sinsi duyguyu. Ee böyle yaşanırmış yaşandı yaşanıyor bitti bitecek eli kulağında sayılır rota belli aynı liman aynı terane nasıl bilirdiniz sormasanız da olur siz gelmeyin şimdiler de biz sizin yerinize sorarız aranızdan biri gelsin iyi bilirdik desin diye o da. Zor sanki maskesiz de zordu nefes almak keyfi de kalmamıştı iyice zorlaştı maskeli daha da zor martılar o yüzden bir kahkaha balıklar bir cesaret gelip nanik yapıp gitmeler kıyıdan.
Tutmayı ver elimi tutmasan eli maskenin ardında gözler gülümsedi mi ?
Güzel kokuyor sabah sesler çoktan şehir halinden çıkmış. Bu gün bir gün yağmur yağar mı içine dışına gözlerine şimşekler çakar mı gece yarılarına denk düşer mi kahvenin sabaha yancılığı iç ısıtır mı yoksa bir hırka telaşlı bir gün başlıyor zamansızlığı el de yok kalmamış anlar sırf o yüzden sayılamayınca yavaşlığı alıp götürülenlerin kalıp dövünenlerin.
Söyleseydin kahve koyu geldi diye çabuk ayıktım zor geldi güneş birden çıktı önüme birden bir telaş gece kaçıverdi göz açıp kapayana kadar. Kedinin fikriydi sabah gelecek erken kalk. Bakalım ne sürpriz alıştık artık olmasa yokluğunu hissedeceğiz.
