Olumsuz bir şeylere dokunmadan yazmaya çalışıyorum bu günlerde karalar basmasın, bağlamasın istiyorum hayatımı, hayatınızı. Gökyüzüne kafamı kaldırıp gök yüzünden medet umuyorum. Hani şu kuyrukluuu yıldız var ya onu görebilirim belki, bulutlu gökyüzü Kohutek kuyruklu yıldızını görmüşlüğümüz var, bir de bu olsun dedim ama olmadı. Ama birkaç saate kadar kar yağacak […]
Değiştik, değiştim, değiştin, değişti. Siyasi değil, insani olarak, yaşadığımız düzen olarak değişimden değişmemizden konu açıyorum. Bir dolu şeyi hayatımızdan silerek hayatımızı o kadar küçük konserve kutularına sığdırdık ki onu anlatmaya çalışıyorum. Duygularımızı öyle bir ameliyat yapıp kazıyıp ortadan kaldırmışız ki duyguların tarih kalıntıları bile yok. Üstüne parklar bahçeler mi yaptık, […]
Öyle kedi gibi, kedinin yaptığı gibi gündüz duvar diplerinden sinsi sinsi sürünürcesine bakmadığın zaman yürüyüp baktığında durup seninle ilgilenmiyor duruşunu takınmış damla damla yağan yağmur akşam karanlığına sığınıp bütün yırtıcılığını ortaya çıkartıp bütün ciyaklamasıyla yağıyor. Camın dışından öyle tıkırdayıp dışarıya çağırıyor ki yağmurluğumu kapıp çıkıyorum. Yağmurluğun içine biraz Ankara kaçıyor […]
Kapıdan girdiğinde her zamankinden farklıydı suratı, daha çok gülümsüyordu suratı ama gülmüyormuş gibi. Yemek yerken biraz durgundu. Hanımı hissetmiş şimdi sorup olayı köpürtmeyeyim diye susuyordu. Konuştu. Şu kızın düğünü için hazırladığımız listenin başlangıcı var mıydı sende? Liste vardı olmaz mıydı? Hanımı öyle dedi. Oda olurdu öteki yoksa. Oturup saatlerce liste […]
Uzaydan baktığımızda doğal yapıların oluşturduğu sınırlar hariç göremediğimiz sınırlar hayatımızın en orta yerinde duruyor. Yok canım ne sınırı benim dünyama sınırlar çok uzak benim hayatımda yeri yok diyorsun. Öyle mi bir bakalım? Sandviç aldığın dükkanda yanında patates kızartması tabağına uzanan bir kuzey komşumuzdan değil miydi? Yaa sabah sabah sokağa serpilmiş […]