“Yağmuru özledim” dedi. “Daha on gün bile olmadı “ “Özledim ama “ Biliyorum neyi özlediğini. Ozon kokusu o yeni ıslak toprağın kokusu. Damla sesleri yere cama vuran içini susturan. Ölenler, öldürenler, öldürülenler, yüreği duranlar, yüreği zaten yoklar, duyanlar, duymayanlar, susanlar, bağıranlar, yüreği atanlar, atmayanlar, hepsini susturan. “Ne söylüyor bak, ne […]
Gitmeden yok olmadan şimdilerde ölmüştür demeden binlerce yıl önce. Masalsı olsun. Soğuk karlı bir kış günü. Neşenin dibine vurduğu gecelerden birinde. Mahzunlaşıp anlatmıştı ölümünü. O kadar uzaktı ki. Gülerek içine cıvığından şakalar katarak, sulandırarak çarpıtarak hiç gelmeyecekmiş gibi. Yalnızlığını yalnız öleceğini. Korkudan gülünür ya, öyle gülüyordu. Hep korkmuştu yalnızlıktan yalnız […]
Satırların arasında birden karşılaşıyor. Epeydir tanıdık onca şey. Bir şeylerde farklı bu kadar benzerlik. Nasıl olsa soramayacak. Duvarlar, masalar, sandalyeler yazı dolu. Ben buradaydım merakı. Gece rahatı bozulmuş gitmek üzere kalkıp üstünü başını çırpıyor bir ışıltı fark edilmeden gelip hadi sen git yeter artık dürtüşü. Alıngan ama gidecek. Şehire gelmeden […]
Kendi yok oluşunu hazırlar her seferinde her ileri her güçlü hareket içinde enerjisini tüketir. Affedileceğine olan güvendir günahın çoğalması. Nasıl olsa affedilecek eskide büyük çoğalınca küçük suçların günahların silinir olması. Masumluklar bir denesen bir şey olmaz, bir tatsan seversin, bir görsen çok seversin küçük baştan çıkarıcı fısıltıların yaratması. Yaşananların çoğu […]
Kötü sadece dinlerin uğraştığı bir olgu olarak kalırsa ki şimdilerde biraz öyledir. İnsanoğlu kötü ile ilişkilerini biraz kadın – maço ilişkisi gibi yaşamaktadır bu günlerde. Hem yanına yanaşma aman hiç çekemem bir taraftan vay çok yakışıklı ama bir göz kırpması. Hayatın önüne geçen tutkular, ihtiraslar farkındayım sert duygularla anlatmaya çalışıyorum […]





